Et Restoranı
Bağdat, IQ
Dijlah Village Kompleksi‘nde dikkatleri kolaylıkla üzerine çeken Steak House, Bağdat’ın giderek gelişen mutfağına endüstriyel tarz getiriyor. Nehir kenarındaki bu mekan, 335’e kadar şanslı misafirin eğlenmesi için seçkin VIP salonlar ve geniş bir bar sunuyor.
Tasarım açısından bakıldığında, Quark Studio Architects’in bu proje için görevi; restoranın sahip olduğu zamansız ve ulusötesi ambiyans ile otantik yerel unsurları birleştirmekti. Koyu renkler ve metalik vurgular, alanı dünya çapında modern bir ızgara evinin estetiğinde sıkıca tutmaya yarıyor. Restoranın görkemli ahşap panelleri, hem açık bej hem de koyu kahve tonlarıyla tamamlanıyor. Doğal ahşap kaplamalar ve özel tasarımlı aydınlatma, restoranın klasik mutfak sunumlarını tamamlamak için sade bir zarafet havası katıyor.
Steak House’ın ölçülü zenginliği, ana yemek odasının üzerinde görünen devasa bir tuz kayasıyla ortaya konuyor. Bu kaya; bir yandan, insanların temel bir ihtiyacı olarak tuzun sadeliğini, diğer yandan ise insan deneyimine büyü katan bir aroma katalizörü olarak tuzun sunduğu sonsuz olanakları çarpıcı bir şekilde vurguluyor. Restoran boyunca sarkan narin vitrin avizeler, tuz moleküllerinin geometrik yapısının yanı sıra; mutfağın ve medeniyetin, güvenilir bir şekilde tedarik edilmesi gereken bu moleküllere olan gayrimuayyen bağımlılığını hatırlatıyor.
Quark da bu doğrultuda; metal ve ateş elementlerini, bunların kolektif etçil insanlık tarihi ile arkaik bağlantılarına yönelik hatırlatma olarak göze batmayacak şekilde bu projenin tasarımına dahil etmeye çalıştı. Şişleri hatırlatan tavandaki koyu metal çapraz kirişler, tahta kiremitli duvarlar ve döşeme unsurları; ateşin tutuşturulmasını andırırken koyu deri döşemeler ve vurgular, restoranın mutfakta sunduğu lezzetlerin merkezinde yer alan hayvansal ürünleri simgeliyor. Quark ekibi; inovatif konsept tasarımımız sayesinde, Steak House’taki sınırlandırılmış ızgara bazlı menünün en temel iki ilkesini, lezzeti ve alevi, hem pekiştiriyor hem de yüceltiyor.